Friday, January 06, 2012

Abi ortaokul ne süperdi ya

Üniversite'deki 6. dönemime geçmeme kısa bir süre kalmasına rağmen aldığım haberle yıkılmıştım. 20-25 kişi ilkokulda 2 hafta eksik okumuşuz da bunları telafi için 2 haftalığına ilkokulda okumamız gerekiyormuş. Peki dedim ve hazırlıklara başladım. Gerek 22 yaşına girdiğim için kendime yakıştıramadığımdan gerekse 1.83 boyunda bir insan olduğumdan kendi ebatlarımda önlük bulmamın zorluğundan dolayı önlük giymeyi reddettim.

Babamın gömleklerinden birini giydim ve Nuripaşa İlköğretim Okulu'na doğru yola koyuldum. 8 yıl evvel mezun olduğum okula tekrar başlayacaktım. Okulun merdivenlerinden çıkarken ilkokul arkadaşım Cengizhan'ı gördüm. "Abi ne bu hal sirk mi burası ne yaptın kendine" dedi. Ne oldu ki dedim. Aynaya baktığımda Fenerbahçe Amigosu gibi göründüğümü farkettim ve ammısına koyim diyerek üzerimdeki gömleği çıkarıp attım. Cengizhan'a "ben eğe gidiyom la hocaya de yok yazmasın lenslerini evde unutmuş de" diye tembihledim.

Eve gidip başka bi gömlek giyip kravatımı da taktıktan sonra tekrar okula geldim. Derse girdim sınıfta 5-6 kişi vardı. Amına koyim bir daha gelenin babamın Ssk'da tanıdığı başhekim var, rapor aldırırım gelmem dedim. Öğretmenim bu tavrımı kınadı ama "sus lan" sözüm sonrası hiçbir şey diyemedi.

Dışarı çıktım bu sefer de eski dershaneme gittim. Kemal'i gördüm uzay gözlüğü almış. "Oğlum bu ne lan soytarı gibi" dedim, "abi gözüme ışın geldi, uzay gözlüğü bu benim gözümden çıkarmamam lazım bunu" dedi. "Uyurken de mi bunla uyuyorsun rahatsız etmiyor mu" dedim, "uyurken çıkarıyorum bir de günde 1 saat daha takmama hakkım var" dedi. Neden ki acaba diye sormadan yancı gibi "versene bi deneyeyim bana yakışıyor mu" dedim. Yok mok demesine rağmen aldım taktım. "Yanlardan biraz sıktı beni" dedim ve fotoğraf çektirip geri verdim.

Tam o esnada uyandım. Bir daha "aynı kadro olsa ortaokulu bir daha okurum abi" "keşke tekrar lisede olsak" dersem zebralar siksin beni dedim. Telefonuma baktım, avea mesaj atmıştı.