Sunday, July 11, 2010

Sıkıldık artık yeter

Merhaba arkadaşlar, ilk yazıyı yayınlamaya karar verdim.Muhtemelen hayatımda söyleyeceğim, yazacağım tek ciddi şey bu olacak.Bir süre düşündüm acaba ilk hangi yazıyı yayınlasam diye, sonrasında 4-5 ay önce gözlemlerim sonrası ettiğim isyan hakkında yazdığım, hepimizin başına gelen veya gelmesi muhtemel olan bu durumu yazayım dedim.Birçok insanın başına ilişkilerinde can sıkıcı durumlar gelmiştir.Bunların çoğunda da klişe olaylar çıkmıştır karşınıza.Benim başıma gelmedi, benim böyle şeylerle işim olmaz, ben delikanlı adamım, böyle kolpalıklarla işim olmaz diyebilirsiniz.Normal demeniz çünkü kolpalıktır bu, ibneliktir hatta, haklısınızdır.Benim de başıma gelmedi zaten, söyleyeceklerim arkadaşlarımın falan anlattıkları, aşka meşke inanacak kadar aklımı yemedim henüz.Bana bir getirisi olmayan, sadece anlık mutluluklar yaşatabilecek, eninde sonunda ayrılacağım insana neden bağlanayım değil mi?Şimdi duygusuz, sen aşktan ne anlarsın falan diyebilirsiniz, kendinizce haklı olabilirsiniz ama benim de bakış açım bu.Benim ne kendi gelişimime katkı sağlar, ne fikirlerimi geliştirir, ne de bana insanların ortak tek amacı olan 'para'yı getirir.Zengin sevgili bulan muhteşem insanları burada tenzih ederim ve sadece onlara saygı duyarım.Dediğim gibi, insana bir getirisi olmadığı gibi huzur, sağlık, sıhhat, herbir şeyi de götürür insandan.En önemlisi de insanların dürüstlüğünü alıp götürür insanın içinden.

Şimdi isyan edeceğim noktalara geleyim.En yakın dostlarımdan birinin başına geldi bu klişe durum, "sorun sende değil bende" olayı.Kaç yıllık birliktelikleri bu şekilde bitti arkadaşımızın.O an sen bilirsin dedim arkadaşıma, hiçbir şey diyemedim de diyebilirim, yapacak bir şey yoktu çünkü onun yanında olmak dışında."İleride senin üzülmemen için ayrılmamız gerek" denilen arkadaşım da oldu.Ona da diyecek bir şey yoktu, yine kıvırtarak bırakıp gitmişti pek sevgili sevgilisi."Biz evlencez olum, kaç yıl oldu la, seviyoruz birbirimizi" diyen arkadaşım da "sen daha iyilerine layıksın" sözüyle terkedildi.Yok ben seni istemiyorum diyen insan da duydum.Her ne kadar o an arkadaşıma gaz verip, evini basalım, babasını dövelim, köşede kıstıralım, amına koyalım onun gibi sözler de etsem aralarında hak verebileceğim tek kişi oydu. En azından dürüsttü, kıvırmadan söylemişti, ibnelik etse de gevşek değildi.Bir de "sorun sende değil bende" diyip o kişiye "ben sen yokken daha mutluydum" diyen insan çıktı karşıma.Denilen insan, bana benden yakın bir insandı, diyen insan ise belki ondan da yakındı bir zamanlar.Her şeyin atlatılacağı gibi bu da atlatıldı ama geri dönüşü olmayan bir yola sürükledi o iki insanı,yalandı çünkü ve de tüm yalanların sonucunun her şeyi bok etmesi gibi o söz de aralarındaki her şeyi bok etti.Bu da bir uydurmaydı, hem de hepsinden daha büyük bir uydurma.Diğerlerinde olduğu gibi dürüstlüğü alıp götürüverdi insanın içinden.

Neyse olayın daha fazla bokunu çıkartmaya lüzum yok arkadaşlar.Söylemek istediğimi az çok anladınız.Benim söylemek istediklerim belki de çoğumuzun söylemek istedikleri.Sıkıldık artık böyle saçma sapan nedenlerden.Neden dolandırıyorsunuz olanları, neden sikko sikko bahanelerle karşılarına çıkıyorsunuz insanların, dürüst olmak bu kadar zor bir şey mi?Değil..İyi de olsan kötü de olsan dürüst ol gel canımı ye be kardeşim.Kararlı ol, kıvırmadan git yüzüne söyle.Aksi taktirde sana söyleyeceğim tek söz kalıyor.Yalanını sikeyim senin.

No comments: