Wednesday, October 12, 2011

yine ninja kaplumbağalı

blogger anasayfasında 100 kayıt yazısını görmeme ve "ohh lan düzlüğüm burada da kanıtlandı artık" dememe rağmen blogumda 82 yazı olmasına anlam veremiyorum. acaba diyorum blogger bile bazı yazılardaki çaresizlikleri anlayıp "aga bu yazıdan sana ekmek çıkmaz onun için gel bunu yayınlamayalım sadece sen gör" veya "bütün blogger senin saçma yazılarınla dolu siktin attın veritebanımızı(artık bu yazılar nerelerindeyse)" falan mı diyordu. ben ilk ihtimalin daha kuvvetli olduğunu düşünüyorum, zira bloggerı ikinci ihtimali düşünecek karakterde, serserilikte itlikte insanlar yönetmiyor olmalı.

ama şimdi bloggerın sahibi Shredder(Şıreydır) olsa itliğin hergeleliğin alasını yapardı. Düşünmek bile istemiyorum yapacaklarını. benim adımdan insanlara çok kuvvetli ihtimalle "sana bir şey göstersem kasıktan dize kadar" veya "aRa BeNy BoYa Beny" diye yorumlar yapardı. Üstelik bunu o bile yazmazdı. varsa yoksa emir verir Rakstedi gel sen bu yazının altına çük resmi çiz, Bibap koçum sen de bu yazının altına Bebop43cm falan gibi bir nickle yorum yapıp bu adamın prim yapacağı bütün yolları engelle, varsın hiçbir şekli olmasın buradan falan derdi. Onun için blogger'ın sahibi iyi ki Shredder değil de batı'nın ahlaksızlığını almış olmasına rağmen modern ve medeni insanlar.



bu durumda her ne kadar kendileriyle uzun süredir bir ahbablığım, ahbaplık olmasa da bir ortak yönümün bulunduğunu düşündüğüm(sanki aynı amaça hizmet etmişiz gibi ama aslında yaptığım bir olay yok) ninja kaplumbağalar bile bana yardım etmezdi. madem açtın blogu siktir git kendi işini kendin gör diye fikir birliğine varırlardı. Belki Donatello karşı çıkardı bu fikre ama sonra onu da kandırırdı pezevenkler.(özellikle mikelanjelo) zerre siklerinde olmazdım yani.

Mikelanjelo pizza yerdi, Rafael kurban bayramı için bıçak bileyen seyyar bileyicilerde hançerlerini biletirdi, Leonardo sırf bana yardım etmeyeyim diye kılıcıyla hıyar falan soyardı. belki Donatello yardım etmeye kalkardı ama o da aşk acısı çektiğinden beni bir kenara bırakıp sopasına bir takım cümleler kazırdı. "Ya benimsin ya bu kara lağımın April(gerçi ikisi de aynı şey lan buraya ben de anlam veremedim)" veya memleketi neresiyse diyelim Bayburt "89/3 Bayburtlu Leonardo aramasın gözler o şimdi ninja" falan yazardı. Leonardo'yu böyle bir durumda yalnız bırakırdım, zaten beynini yitirmiş gariban diyip.

Ninja kaplumbağalardan da medet umamıyorum ya artık durumumun vahametini daha iyi anlayabiliyorum. gün gelecek hepsi kapımda dizilecek ama hiçbirine gereken ilgi ve alakayı göstermeyeceğim. He belki Siplintır Usta'ya gösteririm, fare de olsa delikanlı adam. evet evet ona kesin gösteririm. Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır ya, siz de benim için artık birer kayıpsınız Ninja Turtles. şimdi siktirin gidin beni yalnız bırakın.

No comments: