Friday, January 28, 2011

Eskiden bir sürü gerizekalı arkadaşım vardı

Gerizekalı arkadaşlarım oldu benim. Bir sürü hem de. Daha doğrusu arkadaş değildi de tanıdıktı bunlar. Çünkü bu çok bilinen bir şeydir ki benim gerizekalı arkadaşım olmaz. Onun için fazla arkadaşım yok.(Aslında var)

İlkokula gitmeden anlamıştım bir sürü gerizekalı arkadaşımın olduğunu. Anneleriyle bize gelen veletler her zaman canımı sıkmıştır. Çünkü bu piçler hep ya oyunuma, ya oyuncağıma, ya da başka bir şeyime yancı olurlardı. Gitmek de istemezlerdi. O zaman da çok umursamazdım. Siktir olup gitmeleri için onlarla hiç ilgilenmememe(meme) rağmen adeta evi, odayı babalarının malı gibi bellerlerdi. Anneleri X hadi oğlum eve gel artık dediklerinde, koltukların altlarına saklanırlardı. O pisliğin, o tozun arasına nasıl girdiklerine her zaman hayret ederdim. Resmen hepsi beynini aldırmış gibi davranırdı.

Mahalle arkadaşlarım vardı. Hepsi birbirinden gerizekalıydı. Şimdi diyeceksiniz herkese gerizekalı diyorsun da sen çok mu akıllısın? Akıllıyım tabi yarrağım.(Bunu sadece yukarıdaki cümleyi düşünenlere diyorum) Sonuçta Zeytinburnu'nda yaşıyorum. Burada aklı az insan sayısı haddinden fazla. Mahalle arkadaşlarımla sadece futbol, misket oynamak için muhattap olurdum. Çünkü çoğu boş adamdı. Bazılarını bazen görüyorum, bir baltaya sap olamamış boş beleş adamlar hala. Tamam ben de çok boş şeyler yapıyordum ama en azından bunun bilincindeydim.

İlkokuldan beri hala iletişimde olduğum ahbablarım var. Çünkü gerçekten kaliteli insanlar. Hepsi birer Kadir İnanır kalenderliğinde delikanlı adamlar. Ama dediğim gibi bu insanların sayısı az. Çünkü çoğu zaman gerizekalı, yalancı, şerefsiz, piç tanıdıklarım oldu benim. Tamam şimdi kimseden Ercan klaslığında biri olmasını beklemiyorum ama yani az da olsa işe yarar olmak gerek.

Neyse bir süredir bir şey yazasım gelmiyor zaten, kısa tutacağım yazıyı. Yazıyı bir Zeytinburnu tekerlemesi ile bitireceğim.

Zeytinburnu çocuğuyuz,
Piskopatın Allahıyız.
Alem duysun, kral biziz,
Gırtlakları biz keseriz.
Elimizde sopalarla,
Belimizde kasatura.
İşte geldik, biz burdayız.
Ananızın amındayız.

Hoşçakalın.

No comments: