Wednesday, January 05, 2011

Geçen yine otobüste kitap okumuyorum...

Dikkatimi bir şey çekiyor dostlar, toplu taşıma araçlarında kitap okuyan insanlar. Araştırmacı gazeteci Sadettin Teksoy'dan öğrendiğim yöntemlerle bu insanları uzun süredir gözlemliyorum. Gözlemlerim sonucunda bu insanların neden böyle bir alışkanlık edindiğini net bir şekilde çözdüm. Evet, tahmin ettiğiniz gibi çoğunun asıl amacı ekmek çıkarmak. Siz bunun hakkında ne dersiniz bilemem fakat ben anlayamıyorum kardeşim bunu. Nasıl bir akla sahipsiniz ki otobüste kitap okumaktan ekmek bekliyorsunuz. Emin olun hiçbir kız, off şuna bak otobüste kitap okuyor, öyleyse ben buna hemen vermeliyim diye düşünmüyor. Yani bu kızı götürme olasılığınız, 6 yaşındaki bir çocuğun baba olma ihtimali kadar. Boşuna uğraşıyorsunuz kardeşim.

Bir de okuduğunuz kitaplara dikkat ediyorum. Neymiş efendim, yok vampirin çükünün esrarengiz sonu, yok efendim göldeki adamın taşşağını piranalar mı yedi. Öncelikle söylemeliyim vampirlere oldum olası uyuz olmuşumdur. Bunda abimin küçükken vampirlerin Kazlıçeşme tren istasyonunun orada yaşadıklarını söyleyerek, beni korkutmasının büyük etkisi var. Neyse siktir edelim burayı, vampirmiş, kanmış, vahşetmiş, ölümmüş, yahu arkadaşım derdiniz ne sizin? Niçin böyle anlamsız kitaplar okuyorsunuz? Ölsem bile anlayamayacağım bunu. Bir de bakıyorum, böyle cins kitapları okuyan insanlar genelde kan görüp bayılan, yaaa hayvanlar kesilmesin diyen, beslediği muhabbet kuşu öldüğünde 4 ay yas tutacak bünyeye sahip insanlar. Yani diyeceğim hem yolunuz yanlış, hem de okuduğunuz kitaplar saçma. Zeytinburnu veya Ateştuğla otobüsünde, Sirkeci - Halkalı banliyo tren hattında böyle kitaplar okumanızın size hiçbir getirisi olmaz. Tabi insanlardan şuna bak şuna amına goduğumun enteli gibi sözler duymak dışında. -ki ben burada adama hak veririm-

Bir de yemek yerken, ders çalışırken kitap okuyan insanlar var. Evet malesef benim de böyle bir arkadaşım var. Bunlar konusunda söyleyeceğim şey ise, bu insanların yukarıda anlattığım insanlardan kat kat daha tehlikeli olmaları. Böyle bir insanla tanışırsanız mümkün oldukça ondan kaçmaya çalışın, onu kendinizden soğutun, hatta irtibatınızı kesin. İddaa bayiinde monitörden maç takip eden insanlardan bile daha zararlı bu insanlar. Ne kadar çabuk kurtulursanız o kadar iyidir sizin için.

Kitabın ekmek konusunda ciddi bir gideri olduğunu ben de biliyorum, fakat okunduğu yerin çok yanlış olduğunu da net bir şekilde söylüyorum. Bırakın otobüste, metroda kitap okumayı. Zaten böyle bir şey mantıklı olsa, ben bunu çoktan yapardım. Ekmek çıkaramayacağınız daha başından belli, gidin kitap fuarına, kitabevlerine, oranın gideri gayet fazla. Yazının genelinde bahsettiğim insanın mentalitesinde 1(yalnızca bir işte amk) insanı bile hayata döndürürsem ne mutlu bana. Sevgiler.

2 comments:

Anonymous said...

Katılmıyorum. Otobüste kitap okuyorum zira vakit yok! Millet kitap okumak denen şeye "hobi" diyerek, salaklığını ortaya koyduğu müddetçe ben otobüste de kitap okurum, teleferikte de.

Erhan Kabakci said...

ben genelde yaşlılara göz göze gelip, yer vermek zorunda kalmamak için kitap/dergi okurmuş kisvesine bürünüyorum. ama okumuyorum, sadece resimlerine bakıyorum.