Saturday, April 16, 2011

Riçırt abi Hadron tamam 20 lira versen yeter

Aslında ben buralara bişey yazmayacaktım yea diyeceğim yine kolpalar döndürdüğüm anlaşılacak. Yine böyle bir cumartesi gününü boşa geçirme konusunda kendimle başbaşaydım. Başka ne olacağıdı? Uyanıp her gün menemen yiyen ve çayını bitirdikten sonra halk gününde markete portakal seçmeye, kasaba kıyma almaya gönderilen bir adamdan, -yani benden- hadron çarpıştırıcısını çalıştırmamı nebilim bir arıza olursa gidermemi, "Riçırt abi Hadron tamam 20 lira versen yeter" falan dememi beklemeyin.

Şimdi böyle bi işe yaramaz hani böyle sik gibi gözüksem de bu kadar faydasız deyilim lan. Benden seccade ve tesbih isteyen akrabanın isteklerini yerine getiriyorum misal. Böyle isteklerini yerine getirmek diyince kendi rızam olmadan benle fuhuşmak isteyen birinin dilediklerini yapıyormuşum gibi oldum ama öyle deyil. Yanlış anlamayın.

En olmadı feysbukuna gidip Headbeng University - Bilek Metal mezunu yazan adamdan daha hayırlıyım. Hattta kesin öyleyim aksini idda eden siktirip gitsin. Bilek Metal bölümünü bitirmiş bi adamdan tabiki daha işe yarar olacağım. Hem hiç mi dememişler bu adama "oğlum o bölümün mezunlarının iş imkanı çok kısıtlı, mezunları hep aç geziyor" "deri pantul giyip yüz boyama dışında bi numarası yok". Bilek metal bölümüne de hep bi mesafeli olmuşumdur. Bi torna-tesviye bitirse, ne bilim hitit dili ve edebiyatı gibi garipsili dil bölümlerinden birini bitirse bu kadar yadırgamıycam.

Yemek yerken televizyona da bakim dedim. Trt avazda yine acayib kolpa bi program vardı. Aşıklar bilmemneysi adlı bi yarışma düzenlemişler Konyalı bi adam 15 senedir bu yarışmayı kazanıyomuymuş. Niye konyalı bi adamın 15 senedir kazandığı programı izliyom lan dedim. Zaten bu aşıklık da çok tırt bi olay. Nasıl böyle diyişlere kanıyolarmış eskiler tuhafsıyorum. Şimdi biri gelip bana "Aşk derdiyle hoşem terk-i nasîhat kıl refîk, ben ki tiryâkî mizâcem zehr kâr etmez bana" falan dese "aşık he abi he" der geçiştiririm. Fazlası olmaz.

Öğretmen Kemal dizisinin yeni bölümlerini izlemekten sonra en büyük ikinci heyecanı maç izlemek olan biri olarak bugün Real Madrid - Barcelona maçını izliyordum. Albiol'un (o bir orspu çocuğu) kırmızısından epey şüpelendim. İçimden "albiol iddaada kim kırmızı görüre ben görürüm aga diyip bahis mi yapmıştı" yoksa albiol bütün gün idda bayiinde monitörden maç takip "sergio abi 3.ayakta kim geldi" diyen bi adam mıydı diye düşündüm. Yok lan deyildir heralde dedim.

Bütün Real Madrid Mesut'un taşşanı yesin diye mesaj geldi telefonuma. Bu mesajı atan tabiki Mümin'di. Ben de gaza gelip bi kaç kişiye "bütün dünya Mesudun daşşağını yesin" diye mesajlar attım. Bi an oha çok mu abarttım lan dedim. yok lan dedim sonra. Maç bitince hızımı alamayıp feysbukta Mesut özil hayran sayfasına da "bütün barcelona senin taşşağını yesin kıral" falan yazdım. Ne acayip coşmuşum lan şimdi farkettim.



Sonra da kanalları değiştirdim. Haluk Levent ve Ebru Polat'ın memeleri dışında pek de bişey yoktu. Orospu çocuğu Arbiol dedim. Televizyonu kapayıp kolbastı oynadım.

No comments: